5 Haziran Dünya Çevre Günü “Ekolojik Yıkımın Farkında mıyız” Adlı Panel Gerçekleştirildi

Üniversitemizde 5 Haziran Dünya Çevre Günü “Ekolojik Yıkımın Farkında mıyız” adlı çevrim içi panel gerçekleştirildi.

Üniversitemiz Atık Yönetimi Koordinatörü Doç. Dr. Ece Ümmü Deveci’nin moderatörlüğünü yaptığı panele, Rektörümüz Prof. Dr. Muhsin Kar, akademisyenlerimiz ve öğrenciler katılırken, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Çallı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel İklim Değişikliği Şube Müdürü Dr. Çiğdem Tuğaç, Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Coşkun Hepcan ve Mavi Bayrak Türkiye Koordinatörü Almila Kindam Cebbari de panelist olarak yer aldı.

Rektör Prof. Dr. Muhsin Kar: Öğrencilerin Dahil Edilmediği Bir Sürecin Başarıya Ulaşması Mümkün Değil

Rektörümüz Prof. Dr. Muhsin Kar paneldeki konuşmasında, 6 kampüs ve 32 binamızda geri dönüşüm sistemlerinin kurulduğunu ifade ederek burada atıkların kaynağında ayrıştırılarak, 3. Sınıf Atık Getirme Merkezimizde toplandığını söyledi. Rektörümüz Prof. Dr. Muhsin Kar ayrıca öğrencilere yönelik olarak farkındalık oluşturmak için akran eğitimlerine önem verdiklerini de belirterek öğrencilerin dahil edilmediği bir sürecin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını düşündüğünü ifade etti.

Açıklamalarının sonunda, sıfır atık konusunda edinilen tecrübelerin 100’den fazla Üniversiteden 300’den fazla katılımcı ile paylaşıldığını da sözlerine ekleyen Rektörümüz Prof. Dr. Muhsin Kar, “Toplumun genelinde gerekli hassasiyetin gösterilerek gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakmakılmasını istiyoruz” dedi.

Sıfır Atık Kulübü Başkanı Elif Alphan: Üniversitede Bilinç Oluşturmayı Amaçlıyoruz

Programda açıklama yapan Sıfır Atık Kulübü Başkanı Elif Alphan ise Sıfır Atık Kulübü olarak sorumluluk aldıklarını ve üniversitede bu konuda bir bilinç oluşturmayı amaçladıklarını ifade etti. “Üniversitemizde neredeyse her bölümden öğrenci ile entegre çalışmalar sunmaktayız” diyen Elif Alphan, farklı alanlarda eğitim görmekte olan öğrencilerin farklı bakış açılarının ortaya çıkardığı faaliyetlerle daha çok kişiye ulaşabildiklerini de belirtti.

Prof. Dr. Barış Çallı: Sürdürülebilir Olmayan Uygulamalar Terkedilmeli

“Avrupa Yeşil Mutabakatı: Krizi Fırsata Çevirmek Mümkün Mü?” adlı konuşmayı gerçekleştiren Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Çallı, açıklamalarına Sanayi Devriminden sonra dünyanın özellikle gelişmiş ülkeler tarafından çok hoyrat bir şekilde kullanıldığından bahsederek başladı.

Prof. Dr. Barış Çallı, Avrupa Yeşil Mutabakatının bir mevzuat değil, aksiyon, hedef veya niyet olarak ifade edilebileceğini söyleyerek, “Avrupa Birliği (AB) gibi bir birliğin en büyük özelliklerinden bir tanesi bu durumdur. Eyleme geçmeden önce yani mevzuatı yürürlüğe sokmadan önce bir aksiyon, bir hedef belirliyorlar kendilerine, ardındansa bu hedefin altını doldurmaya çalışıyorlar. Bizim de böyle yapmamız gerekli. Öncelikle kendimize bir hedef koymalıyız” dedi.

“AB’nin iklim değişikliği ve çevre kirliliği ile ilgili sorunlarla mücadele konusundaki kararlılığını ortaya koyan stratejisi, temiz, döngüsel bir ekonomiye geçerek kaynakların verimli kullanımını artırmak, biyoçeşitliliği eski haline getirmek ve çevre kirliliğini azaltmak için bir eylem planı sunuyor” diyen Prof. Dr. Barış Çallı, bu eylem planının hedefinin doğal kaynak kullanımına dayalı ekonomik büyümeyi terk ederek 2050 yılında net sera gazı emisyonunu sıfırlamak olduğunu aktardı.

Sürdürülebilir olmayan uygulamaların terkedilmesi ve özel sermayenin iklim ve çevre konusundaki girişiminin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Barış Çallı açıklamalarını Avrupa Yeşil Mutabakatı hakkında detaylı bilgiler vererek noktaladı.

Dr. Çiğdem Tuğaç: İklim Değişikliğiyle Mücadeleye Dönük Eylemler Tüm Canlıların Varlığını Devam Ettirebilmesi İçin Önemli

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel İklim Değişikliği Şube Müdürü Dr. Çiğdem Tuğaç ise “İklim Değişikliği ve Ekolojik Etkileri” başlıklı panel konuşmasına, çağımızda yaşanan iklim değişikliğinin temel sebebinin insan faaliyetleri olduğunu söyleyerek başladı.

“İklim değişikliği konusunu hangi sektör bağlamında ele alırsanız alın muhakkak kentlere özel odak geliştirmemiz gerek” diyen Dr. Çiğdem Tuğaç, kentlerin doğal kaynak üretiminin, sera gazı emisyonu üretiminin ve birincil enerji kullanımının ortalama %70’inden sorumlu olan çok önemli odak noktaları olduğunu da açıklamlarında dile getirdi.

İklim değişikliğinin, bulunduğu bölgeyi nasıl etkileyeceğine dair analizler yaparak öncelikle bunun tespit edilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Çiğdem Tuğaç, bu konuda en değerli olanın, doğru ve güncel veriler ile çok paydaşlı katılımcı bir ortam olduğunu da ayrıca belirtti.

Dr. Çiğdem Tuğaç açıklamalarını, “Uyum eylemleri başta olmak üzere iklim değişikliğiyle mücadeleye dönük eylemler, sadece insanlar için değil, tüm canlıların varlığını devam ettirebilmesi için önemli” diyerek sonlandırdı.

Doç. Dr. Çiğdem Coşkun Hepcan: İnsan Yaşamı ve Sağlığı, İçinde Bulunduğu Sistemin de Sağlığıyla Doğrudan Alakalı

Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Coşkun Hepcan ise “Ekolojik Tahribat ve Biyolojik Çeşitlilik” başlıklı konuşmasına, bir canlının korunmasının, tüm canlıların korunması anlamına geldiğini ifade ederek başladı.

Doç. Dr. Çiğdem Coşkun Hepcan açıklamalarını, “Yeryüzündeki tüm canlılar birbirlerine çok sıkı bir etkileşim içinde. Hatta insan, bu canlılar içinde birbirine en bağlı olanıdır. Bugün insanı yeryüzünden kaldırsak dünyanın başına hiçbir şey gelmez, ama yeryüzündeki başka canlıları kaldırırsak işte o zaman dünyanın başına çok kötü şeyler gelebilir. İnsan yaşamı ve sağlığı, içinde bulunduğu sistemin de sağlığıyla doğrudan alakalı” ifadeleri ile sürdürdü.

Doğayla birlikte çalışmadan, doğanın korunmasının mümkün olmadığını söyleyen Doç. Dr. Çiğdem Coşkun Hepcan, açıklamalarının devamında “Herkesi işin içerisine alarak, hedeflerimizi belirleyerek, hangi ekosistemlerin zarar gördüğünü fark ederek, onları iyileştirmenin çözümlerini bulmak için çabalayarak ki buradaki çabalarımızdan bir tanesi de etkiyi durdurmaktır. İkincisi buradaki etkiyi iyileştirmek için hangi yönleri geliştirebiliriz bunların farkında varmak ve bir diğeri ise geriye döndürmek. Bu yaşanan olayları geriye döndürmek için hangi adımları atabiliriz bunların farkına varmak” dedi.

“Doğadaki tahribatı önlememiz gerekiyor ve tabiki eyleme geçmemiz gerekiyor. Doğayı yeniden onarmak için mutlaka bu iyileştirmeyi yapmamız gerekiyor” diyen Doç. Dr. Çiğdem Coşkun Hepcan açıklamalarını bunları yaptığımızda aslında kendimize de iyilik yapmış olacağımızı vurgulayarak sonlandırdı.

Koordinatör Almila Kindam Cebbari: Denizi Tanıyıp, Doğadaki Tahribatı Durdurmalıyız

Çevrim içi etkinlikteki son konuşmayı yapan Mavi Bayrak Türkiye Koordinatörü Almila Kindam Cebbari ise konuşmasına, ekosistem denilince akla karasal yaşamdaki ormanların geldiğini ve bu algının değişmesi gerektiğini ifade ederek “Ekosistem kavramını bizim de içinde olduğumuz bir sistem olarak anlatmaya ihtiyacımız var” sözleri ile başladı.

Denizlere bir ekosistem olarak bakılmadığını aktaran Koordinatör Almila Kindam Cebbari, bakış açımızın sürekli kullanmak ve tüketmek üzere olduğunu söyleyerek olması gerekenin ise denizi tanımak olduğunu da belirterek, “Biz aslında bir deniz ülkesiyiz. Denize yüzümüzü yeni yeni dönmeye başladık. Denizi tanımaya ihtiyacımız var. Doğadaki tahribatı kesinlikle onarmamız gerekiyor. Ayrıca, sürdürülebilirlik kavramını da yeniden gözden geçirmemiz gerekli” dedi.

Karasal ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımının korunması ve biyoçeşitlilik kaybının engellenmesinin de yine oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Koordinatör Almila Kindam Cebbari, onarımcı yaklaşımın hedefleri arasında yer aldığını, ortak çalışmalarında, yerel işletmecilerle birlikte özellikle bu konulara vurgu yaptıklarını belirterek açıklamalarını sonlandırdı.

5 Haziran Dünya Çevre Günü “Ekolojik Yıkımın Farkında mıyız” adlı çevrim içi panel, gerçekleştirilen soru cevap etkinliği ile sona erdi.

10.06.2021