“Bağımsızlığının 30. Yılında Azerbaycan” Adlı Panel Gerçekleştirildi

Üniversitemiz Türk Dünyası Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (TUDAM) aracılığıyla, “Bağımsızlığının 30. Yılında Azerbaycan” adlı çevrim içi panel gerçekleştirildi.

TUDAM Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Turgay Düğen’in moderatörlüğünü yaptığı çevrim içi panelde, Rektörümüz Prof. Dr. Muhsin Kar, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Cahit Tağı Çelik, TUDAM Müdürü Prof. Dr. Hikmet Koraş ile konuşmacılar Bayburt Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ramin Sadıgov, Karabük Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Ali Asker ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Esma Özdaşlı ile çok sayıda katılımcı yer aldı.

Çevrim içi program Prof. Dr. Hikmet Koraş’ın açılış konuşması ile başladı. Prof. Dr. Hikmet Koraş açılış konuşmasına, “Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 103. yılını ve Azerbaycan’ın bağımsızlığını yeniden kazanmasının da 30. yılı, ben her ikisini de içtenlikle kutluyorum” dedi.

Karabağ savaşı hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Hikmet Koraş, açıklamalarını “Azerbaycan ile ilgili geçmişi bilmemiz bize fayda sağlayacaktır. Bu konuda uzman arkadaşlarımızın değerlendirmeleri de bizlere ışık tutacaktır. Programımıza herkes hoş geldi” diyerek noktaladı.

Programdaki ilk konuşmayı yapan Bayburt Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ramin Sadıgov, “Azerbaycan Halk Cumhuriyeti : Kuruluşu, Siyasi Reformlar ve Hükümet İcraatları” adlı konuşmasına, bir devletin kurulması için belirli şartların oluşması gerektiğini ifade ederek başladı.

Dr. Öğr. Üyesi Ramin Sadıgov devletin kurulması için, devleti kuracak nitelikli ve yetişmiş bireylere, ardından ise bu bireylerin samimi iradesine, devletin kurulmasını isteyen bilinçli bir topluma, devletin kurulacağı bir coğrafi araziye ve son olarak ise kurulacak olan bu devletin uluslararası kuruluşlar ve diğer devletler tarafından kabul görmesine ihtiyaç duyulduğunu sözlerine ekledi. Dr. Öğr. Üyesi Ramin Sadıgov, 1918 yılında Azerbaycan kurulurken bu şartların sırası ile yerine geldiğini de ayrıca vurguladı.

Azerbaycan kurulmadan önceki süreç ve Azerbaycan’ın kurulması süreci ile ilgili de detayları paylaşan Dr. Öğr. Üyesi Ramin Sadıgov konuşmasında, Rusların kendilerine bağlı ve sadık bireyler yetiştirmek için 19. Yüzyılın ortalarında önemli çalışmalar yürüttüğünü ifade ederek Gaspıralı İsmail Bey’in öncülüğünde Azeri aydınların usûl-i cedîd mekteplerini açtıklarını söyledi.

Azerbaycan’ın bağımsızlığının, Rusya’da bulunan Türk topluluklarının da mahalli özerklik almasında büyük bir önem taşıdığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Ramin Sadıgov, Azerbaycanlı Müslümanların yaşadıkları zorluklara rağmen bağımsızlık düşüncesinden vazgeçmeyerek bunu kazandıklarını ve Bakü’yü de düşman kuvvetlerden temizleyerek başkent yaptıklarını ifade ederek sonlandırdı.

Çevrim içi etkinlikteki ikinci konuşmayı Karabük Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Ali Asker yaptı. Doç. Dr. Ali Asker “Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, Kimlik ve Devlet Geleneği” adlı konuşmasının başında, “Devlet kurmak her topluluğa nasip olacak birşey değil. Milletin öncelikli olarak olgunlaşması gerekli ve bu olgunluğu ispat etmesi lazım” diyerek Azerbaycan’ın kendini bir ulus olarak kanıtladığını sözlerine ekledi.

“İşgalciler Azerbaycan’ı bir devlet olarak kabul etmiyorlardı. Ancak bu düşünceleri, Azerbaycan’ın gösterdiği sert tepkiler karşısında yaptıkları incelemelerin ve Azerbaycan’ın attığı politik adımları gördükten sonra değişmiştir” diyen Doç. Dr. Ali Asker, Azerbaycan liderlerinin yürüttükleri mücadele ve Azerbaycan’ın Paris Barış Konferansı’nda “De Facto” olarak tanınmasının son derece önemli adımlar olduğunu vurgulayarak bunun neticesinde Azerbaycan’ın bir dünya üyesi olarak tanındığını da ifadelerinde dile getirdi.

“Mehmet Emin Resulzade, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin istiklal mücadelesinin liderlerinden biri değildir, lideridir” diyen Doç. Dr. Ali Asker açıklamalarını, Azerbaycan’da iki Cumhuriyet olduğunu ifade ederek “Bunlardan birincisi 1918-1920 yıllarında varlığını sürdürmüş bir Cumhuriyet. Daha sonrasında Sovyetler Birliği sebepli bir kesinti var. İkincisi, bugünkü Cumhuriyet, yani Sovyetler Birliği’nin dağılması sırasında bağımsızlığını elde eden Azerbaycan Cumhuriyeti. Aslında şuanda birinci Cumhuriyetin devamını yaşıyoruz. Azerbaycan Cumhuriyeti aslında 30. yılını değil 103. yılını kutlamaktadır” diyerek noktaladı.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Esma Özdaşlı ise programdaki “İkinci Karabağ Savaşı ve Sonrasında Yaşanan Gelişmeler” adlı konuşmasına, devletlerarası ilişkilerin bütünüyle çıkar ilişkisi üzerine kurulduğu uluslararası sistemde, Türkiye ve Azerbaycan arasındak samimi ilişkinin eşine az rastlanır bir durum olduğunu söyleyerek başladı. Doç. Dr. Esma Özdaşlı, Türkiye’de Azerbaycan’ın zaferinin kendi zaferimizmiş gibi kutlandığını da program katılımcılarına aktardı.

Azerbaycan’ın Ermenistan karşısında kazandığı savaşın, büyük bir başarı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Esma Özdaşlı, bu başarının kardeşliğimiz için de son derece önemli olduğunu sözlerine ekledi. Azerbaycan’ın askeri zeka ve askeri yetkinlik anlamında kendisini sürekli geliştirdiğini de aktaran Doç. Dr. Esma Özdaşlı, bunun sayesinde Ermenistan’ın saldırgan politikasının da önüne geçilebileceğini önemle vurguladı.

Doç. Dr. Esma Özdaşlı çevrim içi programdaki açıklamalarını Azerbaycan’ın, Ermenistan’ın tüm saldırılarına karşı en iyi cevabı saha kazandığı büyük zaferle verdiğini belirterek sonlandırdı.

Yoğun katılım ile gerçekleşen “Bağımsızlığının 30. Yılında Azerbaycan” adlı panel, yapılan soru cevap etkinliğinin ardından sona erdi.

31.05.2021