“Türkiye Büyük Millet Meclisinin Açılışının 101. Yılı” Adlı Konferans Gerçekleştirildi

Üniversitemizde, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi aracılığıyla “Türkiye Büyük Millet Meclisinin Açılışının 101. Yılı” adlı çevrim içi konferans gerçekleştirildi.
Çevrim içi konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Muhsin Kar ve Rektör Yardımcımız Prof. Dr. İlyas Gökhan ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. İlyas Gökhan konuşmasına, Osmanlı Meclis-i Mebusanının, Misak-ı Milli Antını kabul etmesinin ardından düşman kuvvetleri tarafından İstanbul’un fiilen işgalinin başladığını ve mebusların tutuklandığını aktararak başladı. Rektör Yardımcımız Prof. Dr. İlyas Gökhan ayrıca, düşman kuvvetlerinin böylelikle Meclis-i Mebusanın kabul ettiği bu antın iptali için uğraştığını da sözlerine ekledi.
Yaşanan bu olayların Mustafa Kemal’in öngörüsü ile uyuştuğunu yani İstanbul’da işgal altında alınan kararların uygulanmasının zorluğunun ortaya çıktığını ifade eden Rektör Yardımcımız Prof. Dr. İlyas Gökhan böylelikle Ankara’da bir meclisin toplanmasının da önünün açıldığını aktararak sözlerini noktaladı.
“Türkiye Büyük Millet Meclisinin Açılışının 101. Yılı” adlı konferansa konuşmacı olarak katılan Üniversitemiz Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülin Öztürk, konuşmasına Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Cumhuriyetimizin siyasi, askeri, toplumsal ve kültürel gelişmelerinin temelinin atıldığı, millet egemenliğine dayanan çağdaş bir hukuk devleti olma yolunda gayret sarf eden, toplumun her kesiminin kendisini temsil etme imkanını bulduğu, Türk demokrasisi adına örnek bir kurum olduğunu ifade ederek başladı.
Kuvay-ı Milli’den, Kuvay-ı Milli ruhundan ve Mondros Ateşkes Antlaşmasının ağır şartlarından da bahseden Doç. Dr. Gülin Öztürk, yurdun dört bir yanında başlayan işgallerin, halktaki milli mücadele düşüncesini pekiştirdiğini ifade ederek 19 Mayıs 1919 da milli mücadelenin başladığını aktardı.
Vatanın kurtarılması için milli mücadele döneminde düzenlenen kongrelerden de önemli detayları çevrim içi program katılımcıları ile paylaşan Doç. Dr. Gülin Öztürk, stratejik bir bölge olması, işgal edilen bölgelere demir yolu ağının bulunması ve İstanbul ile iletişim içerisinde olunabilecek bir merkez olması dolayısıyla temsil heyetinin Ankara’ya nakledildiğini ve bu sebeplerle Meclisin de yine Ankara’da açılmasının uygun görüldüğünü belirtti.
Birinci Meclis’in, iki farklı seçim sistemi ile seçilen Milletvekillerinden oluşmasının dünya anayasa tarihinde ender rastlanan olaylardan biri olduğunu da belirten Doç. Dr. Gülin Öztürk, yurdun içinde bulunduğu işgal sebebiyle seçimlerin aynı anda yapılmasına engel teşkil ettiğini aktardı.
Meclis binasının yapımında halkın verdiği büyük desteğe değinen ve binanın zor şartlar altında tamamlandığını söyleyen Doç. Dr. Gülin Öztürk açıklamalarının devamında, “Bina küçük ve eşyası gösterişsiz ancak davası çok büyük bir dava. Bu bina ile Ankara artık Türk bağımsızlığının fiili başkenti ve ulusal hareketin de merkezi oldu” ifadelerini kullandı.
Meclisin açıldığı gün olan büyük heyecandan da bahseden Doç. Dr. Gülin Öztürk, en yaşlı Milletvekili olan Sinop Milletvekili Şerif Bey’in açılış konuşması ile Büyük Millet Meclisinin resmen açıldığını ve bir gün sonrasında Ankara Milletvekili Mustafa Kemal’in de söz alarak bir önerge verdiğini, bu önerge ile Büyük Millet Meclisinin tüm ulusa ve dünyaya ilan edildiğini belirtti.
Meclisin açılmasının bağımsızlığa giden en önemli adımlardan biri olduğuna da vurgu yapan Doç. Dr. Gülin Öztürk, böylelikle Türk halkının tarihinde ilk defa kendi seçtiği milletvekilleri ile kendini idare ettiğini söyledi.
Açıklamalarının devamında ilk anayasanın kabulü, İstiklal Marşının kabulü, saltanatın kaldırılması, Lozan Barış Antlaşması, Ankara’nın başkent olması ve Cumhuriyetin ilanı gibi Büyük Millet Meclisinin çok önemli kararlar aldığına değinen Doç. Dr. Gülin Öztürk, Büyük Millet Meclisinin demokrasimize millet egemenliği gibi çok değerli bir kavramı kazandırdığının da altını çizerek konuşmasını sonlandırdı.